Yağmur ..
...
HASRET
26/02/2012 HASRET Yagmur damlalari sicaklardan sarkarken gönüllere, puslu bir havanin kasvetinde yaziyorum bunlari... Uykusuzlugun verdigi delilik zamanlarinda göslerimin altinda ki morluklar kadar yoksun düslerimde. Gecmisin simdilere döndügü zamanlardir bende, zamanin durdugu an ve baslarim yazmaya ruhumdan esen rüzgarlarim gibi... Derdim, kederim ne ? Biliyormusunus ?... Nesemi, sevincimi, yaşama gücümü yitirdimi. O coskulu, mutlu, umutlu günlerimi ne cok özlüyorum. Öylesine bi özlem ki bu; anlatilamas kelimeler yeterli gelmes. Sevdiklerim, özlediklerim ve bana dost olanlarin her biri başka bi yerde ; hiç birine kavuşamiyorum. Dallari fırtınada kopmuş bi ağaç gibiyim. Her dalimin bir sinir boyunda, her yapragimin bir ülkeye savrulmus. Bir yanim vizeli, bir yanim kacak. Cocuklugumu, ilk gencligimi, gecmisimi, velhasil eskiye ait herseyimi nasil öslüyorum bilsenis. Özümü özlüyorum, özümü... Kendim olabilmeyi, sözümde durmak icin verdigim cabayi, kendime durust olmak icin kendimle olan mucadelemi, özümle barisik yasamayi öslüyorum. Zaman geciyor, hayat geciyor, ömrümde aksam canlari calmaya basladi bile. Insanin mutluluklari, hayati, yasadiklari geride kaliyor. Bizim gibileri yillar gectikce daha bi duygulasiyor. Toplumlarin gittikce bencillestigi, duyarsizlastigi dünyamisda olup bitenler beni hüzünlendiriyor. Acaba bu durumun bilincinde ve farkinda olan cevremizde kac insan var ? Binbir düsünce üsüsüyor beynime. Anilar, öslemlerle bogusmak beni yipratiyor. Ic acisiyla dolu, yarali, bin yerinden vurgunyemis bir gönülle acilara karsi umarsiz olmaya calisiyorum ama olmuyor. Belki bir gün son bulacak ufuklarda solar hüzünüm. Hala bir seyler bekleyerek bulutsu bir sise gömülüyor her sey. Simdi ise, gülmek-aglamak arasi monoton bir hayatin girdabinda kaldim. Üzerime ölü topragi serpilmis gibim, ayilayıp cikaramiyorum. Gün isiginda, suya hasret bitkiler gibim tatsiz ve tuzsusum. Iste simdi böle bir insan oldum, huysuz. Evden sokaga cikisimda, penceremden disari her bakisimda, karabasan gibim cöker sis ve karanlik dokunuyo bana. Oysa isik umut, umutsa hayat demektir. Ben mi o isigi yitirdim, yoksam o isik mi beni; bilmiyorum. Uzun yillar önce geldigim bu yabanci ülkede, ve yasadiklarim, koynunda volkanlari tasiyan bir dag gibi sustum. Suskunlugumu delicesine haykirmak isterken, icime agulari akittim ve öylece sustum. Kara bi diken gibi yuttum ve icime yigilip ölece kalakaldim. Icimdeki yangini, yüregimdeki yarayi, göslerimdeki damlayi sormayin. Hasretlere dayayip basimi, hüzünümle gecip giden günlere döndüm sirtimi. Yorgun, yetim ve yarali. Gönlümün duvarina kocaman bir sevda resmi cizdim, bir de ates yaktim ocagima dag gibim. Ki, okyanuslar söndüremes. Insanlar, var olali beri kabullenmis sevdayi. Herkes kendi sevdasinin leylasi; kendi hasretinin delisi olmus. Kendi hikayesini, kendi sevdasini en büyük sanmis ve saymis; büyütmüs yüreginde dag dag. Sabir sabir beyninin gergefine islemis. Ben ki, sevdanin cöllerinde ayriliklarin en büyük hasretini cektim. Kavusmak icin gönlümü yollara düsürdüm, ezildim, hakaretlere, iskencelere maruz kaldim. Yüregimdeki yangini, gözlerimdeki hicrani, acilarimi kimsesizligime yükleyip, uzayip giden yollara düstüm. Yorgun, yetim ve yarali. Icimde bin yanginla, türküler yakmak, siirler yazmak en büyük ibadetimdi. Kavusmak ise en inanilmas hayalimdi. Bu hasret yüregimi sarmasa, avuclarimi yakmasa bu ates, akar mi damarlarimdaki kan! Bir gün kavusmak hayali olmasa, nasil dayanir bu yasama, bu kimsesizlige, bu gurbete, bu hasrete, nasıl ? Tut ki, bir pinarim suyu kesik, akamadim nazli nehirlere, susturulmus binlerce türkü, bastanbasa hasret ve ates. Tut ki, incinmis bi gülüsüm, gecikmis bi düs, bir atesin cemberinde, yarim kalmis sevincler kanayan. Tut ki, kar altinda sevincim, bütün mevsimlere küsmüsüm, kanadi kirik bir serceyim tut ki daglarda koparilmis kinali bir cicek. Atesin zülmünü gördüm, suyun ihanetini. Bastanbasa hasret, susturulmus, milyonlarca türküyüm. bir sari cicek bir sarmasik belkim cözer dilini yüregimi. Selam yanlizlik, sende benimle beraber yanlizsin. Ben nasil yanlizsam, sende benim gibim yanlizsin, senide yanlizlikla alikoydugum icin üzgünüm. Isterimki sende yanlizliklarimi giderecek birileri olsun, senide özleyen birileri olsun, hergün telefonda kisacikta olsa sesini duymak istedigin birileri olsun ki sende yanliz kalma. Sadece onun icin hayatindaki bütün güsel seylerden vazgectigin ve onu mutlu etmek icin kendini herap edecegin birileri olsun, ama sana yakisan, senin icin fedekarlik edecegi birisi olsun ki o gittigi vakit ondan baskasini gözün görmesin hayatinin geri kalan kisminida onu bekleyerek, onun yolunu gösleyerek gecirecegin biri olsun da arkasindan akittigin gözyasi değsin. |
Yorumlar |
08/06/2012 00:32 tskler rizeli ellerine saglik
devamini dilerim . MUSTAFA KATMER |
Yazarın diğer yazıları |
ALMANYA`DAN - 09/10/2014 |
GURBETCILER |
ALMANYA`DAN - 30/09/2011 |
COCUKLARIMIZ ALMAN ANAOKULLARINDA |
ALMANYA´DAN-Zalim Almanya - 10/08/2011 |
Zalim Almanya |
ALMANYA´DA- KURBAN BAYRAMI - 19/11/2010 |
ALMANYA´DAKI TÜRKLERIN KURBAN BAYRAMLARI |
ALMANYA`DAN - GURBET YAŞAMI - 26/10/2010 |
GURBET-1 |
ALMANYA'DAN - 14/09/2010 |
GURBETTEN SILAYA- 1 - |
Almanya dan - 12/09/2010 |
Almanya'da Türk babanın cinneti |
Almanya dan - 12/09/2010 |
Almanyada Türk Nüfusu azaliyor |